HABER-ANALİZ / SALİH GEÇKEN Yapılan yorumlar ve açıklamalar Uludere’de (Roboski) yaşanan dramdan sonraki karanlıkların üstüne kara bir örtü mü oluyor? Yoksa olayın asil faillerinin ortaya çıkmasına yardımcı mı oluyor? Eğer yapılan yorumlar suçun sanala kaymasına, 'ALGIDA' gerçek suçlulardan uzaklaşmasına neden oluyorsa kimse kusura bakmasın yaptıkları açıklama karanlık yapılara hizmete dönüşüyor.
Yerel bir gazetemizin manşetine neden olan açıklamayı yapan kişi eğitimci yazar olarak takdim edilmese konuşulmaya ya da yazılmaya değer olmayacaktı.
Uludere’de (Roboski) hayatını kaybeden 34 insan katledilmiştir. Burada yaşanan bir zülümdür. Failler mutlaka bulunmalıdır. Bu konuda insanlık hem fikidir. Burada tartışılacak bir şey yoktur. Sorun, yapılan yorumların gösterdiği adresin yanlılığıdır.
Yerel gazetelerimizden birine demeç veren güya eğitimci yazar F.T. adli kişi ‘“Bu manada hükümetin bir adım atmaması ve ya yargıdaki paralel güçler bu son süreçteki iç hesaplaşmalarının bir ayağı ise yine ben bu noktada sorumluluğu iktidarda görüyorum. Roboski’de katledilen insanlara toplumun her kesiminden sahip çıkılıyor. Bu sadece ulusalcıların propagandası değildir. Bu manada orada insani ve vicdani bir durum söz konusudur. Bu duruma karşı ne kadar duyarsız kalınırsa kalınsın bu kesinlikle Ak Parti’nin 33 kurşunu olmuştur. Dikkat ederseniz Özalp ilçesindeki 33 kurşun olayında da böyle bir şey söz konusu olmuştu.’ diye açıklama yapması bilgiden yoksun, konuşulmak için yapılan bir açıklama olduğunu söylemek, açıklamayı yapana haksızlık olmayacaktır.
İki sorudan sonra;
Bir- Ak Partiyi ve Başbakan’ı yıpratmak için yaklaşık iki yıl önce başlatılan operasyondan Başbakan ve hükümet haberdar olmadığına şahit olduk.
İki- Yargı operasyonu iddiasıyla ortaya serilen açıklamalara baktığımızda, hükümeti yıpratmak için yapılan çalışmaların olduğu iddiası artık ayyuka çıkmış gibi.
2014 Türkiye’sini konuşurken bu iki olguyu göz ardı ederek yapılan yorumların sakat kalacağını ifade etmeye gerek var mı? Bilmiyorum? Adama sormazlar mı kendine bile yapılacak bir operasyondan haberdar olmayacak kadar gizli örgütlenmenin var olduğu bir ülkede hala nasıl haberi olmaz demek, bu tür yorumları yapmak....
Mustafa Muğla’lı olayında 32 insanın hayatını kaybettiği (orada hayatını kaybeden kişi 33kişi değil 32 kişidir.) siyasi atmosferle şu anki siyasi atmosferi kıyaslamak tek kelime bilgi yoksunluğudur. O zamanki konjonktürü şu anki konjonktürle kıyaslamakta hakeza bilgisizliktir. Dramın yaşandığı o sürece bilmeden o sürecin isminden yola çıkarak basite kaçan yorumlara sarılmaktır.
Birde oluşturulmak istenen algı söz konusu ki, bu tamamen bir cinayettir. Uludere hayatını kaybeden kardeşlerimizin acısınının 30 yıllık algıyı bastırdığını söylemek tek kelime ile kısır döngüye alet olmaktır. Türkiye hınterlandında 30 yıllık süreçte yaşanan ölümlerden sonra yaşanan ve hala yüreklerdeki hararetini koruyan o acılı anneleri görmezden gelmenin nasıl bir değerlendirme olduğunu siz düşünün.
Evet, Roboski’de yaşananlar bir dramdır. Canlar toprağa verilmiştir. Annelerin yüreğini acı sarmıştır. Bu acıyı sonlandırmak için suçluların bulunması talep etmek en insanı haktır. Ama bu dramı anlatmaya çalışırken diğer acıları yok saymanın, yanlış adreslerde yanlış tespitler yapmanın bu drama su serpmeyeceğini aksine asil sorumlularının görülmesine engel olacağını bütün eğitimcilere ve yazarlara anlatmak gerekir.
Bir insan Uludere’de yaşananların sorumlu ve suçlusu olarak Ak Partiyi ve hükümet işaret ediyorsa bundan emin olun ki, ya bilinci ya da bilinçsiz bir şekilde bu olayın asıl sorumlularının bulunmasına perde oluyordur. Karanlık yapılara hizmet ediyordur. Bunu bilerek yapıyorsa ihanettir. Bilmeden alet oluyorsa....