BASINDA BU GÜN-
d

[2023-05-05 16:19:51] VEYSEL GEÇKEN -

Ablam selam sev saygılar, dilerim 

/

[2022-11-07 15:04:50] Kardelen -

Abla merhabalar, Tutku radyoya hoş geldin. Abla ben Kardelen canımın içi Tarığıma Soner Arıca seni seviyorum şarkısını armağan etmek istiyorum.

/

[2022-11-07 15:05:01] Savas kaya -

Merhaba güzel sesli nehir ne güzel yayının akıp gidiyor sevdiklerimizin özlemini bize unutturup senin guzel sunumunla akıp gidiyoruz Teşekurler Ahmet kayadan penceresiz kaldım anne şarkısını tüm kader mahkumlarına gelsin en çokta T tipinde bulunan berivan atalaya gelsin

/

[2022-11-07 15:05:17] Hilal bayer -

Canım alime burdan selamlar senı. Cok sevıyorum cok az kaldı kavuşmamiza Allaha emanet ol 8 d koguşu ali yılmaz

/

[2022-11-07 15:05:30] Abdullah genç -

Van merkezden slmlar burdan necip yavuz abime derdo yavuz hakan genç abime tüm koğuş arkadaşlarına armaganimdir Müslüm Gürses aklı yok Fikri yok

/

[2022-11-07 15:06:41] Selim alodağtaş -

SA. Abim Emrullah Alpdağtaş'a selamlarımı iletiyorum. Kardeşi  Selim Alpdağtaş.

 

/

[2022-11-07 15:06:53] Şivan babat -

Ben şivan babat burdan kardeşim umur kervan.a selam ederim Allah yar ve yardımcın olsun

/

[2021-07-19 18:34:31] Seda yakup -

Biz gök yüzünün altında dolaşan tutuklularız buda bir hapistir herkesin gönlü hoş olsun özgürlük bazen dışarda da yok artık iyi ki var dediğimiz radyo şarkıları var iyi ki varsınız ablam

/

[2021-07-19 18:37:26] Serhat baran -

Van T Tipi A 3-3 te bulunan Ramazan Kotluk, Murat Aykut, Hidayet Raraman,Muhammed Şirin Çeelik, Ercan Ertaş,Mehmet Hanifi Canata, ve a 3-2 de bulunan Mustafa Doğan çok çok selam larımı gönderiyorum . 

/

[2021-07-19 18:39:22] Ridvan Gokdemir -

Merhaba iyi aksamlar Kızıltepe'den selamlar. Ahlat t tipi kapali cezaevi b11 kogusunda bulunan kardesim Vedat Gokdemir Ferhat Demircan İbrahim Aydinalp ve kogus arkadaslarina selam olsun

/


Anasayfa » Sizden Gelenler » SES VER

SES VER




Ses Ver 
 
geriye alıyorum ellerimle işlediğim 
günahlarımı 
vazgeçtim kör kuyulara taş atmaktan 
kirlenmemeli bende aşk 
kurumamalı çınarın en narin dalı 
boylanmalı çitlere dolanan sarmaşık 
halen sunmadın ya 
diğer bir yarısını bakışının 
çek ellerini o vakit 
aşkın ak pak ve berrak kanadından 
o ateşi kanat ile yelleyendir 
seni sen ile buluşturan 
kutsal mabettir 
gel de 
dipsiz ve kör kuyulara su taşı 
 
üşüyorum 
dar geliyor bu kent 
bir yıldız düşürmüş gibiyim gecemden 
ve ses vermiyorsun 
boğacak beni bu çığlık 
 
üşüyorum 
düşlerim yoksun maviden 
bir serçe balkonuma hayal getirmiş 
 
ve aşk 
arka balkonudur hayatın 
direncidir ayva ağacının 
zarif bir zerdali dalıdır 
patlayan nar ağacı çiçeğidir aşk 
aşk bahardır 
toprağa geçirip tırnağını 
ses ver 
bilmez misin 
şair küsüşü 
tanrı lanetinden beter 
 
hırçın kısrak gibi düştüm mimiğimden 
tüm deli havaları soluyan ben 
üst üste yığıp düşünceyi 
altında canhıraş olan ten 
kenarına çekilip yaşamın 
aciz bir türkü tutturan sen 
nerde bakışının diğer bir yarısı 
nerde yüreğindeki cenk 
gözündeki renk 
 
gözünü gördüm korkunun 
zifiri karasında yalnızlığın 
el atsam 
zaman dökülecek üzerime 
el çeksem 
boğazıma sarılacak içimdeki ben 
en içli türküsüyle 
ve kelebek 
değende ateşe en narin kanadıyla 
bilmedi aşk ateşini 
ancak yanıp kavrulanda bulmuştu inancını 
ve hep 
şiir sonrası mı kırılacaktı kalem 
 
ses ver 
yangın gibi düşeceğim avuçlarına 
ahın olmayacak 
düşeceğim gecenin böğrüne zebani gibi 
üşüyecek ellerinde kızıl kıyametten mahşer yeri 
kayırma gözlerini 
onlar inen vahiy 
ilham zembil arar 
geçeceğim gözlerinden serenat eşliğinde 
zembereğinden asılacak zaman 
yeter krater eşiğine gidip gidip döndüğüm 
yeter kendimle avaza durduğum 
gözlerin dökülen lav mıdır 
gözlerin keşfi bela mıdır 
sırattan yol mudur gözlerin 
dibinde cehennem harlanır 
 
yangın yeri gibiyim alaza durmuş 
bir yanım buzul 
bir yanım cehennem 
tüm hışmıyla aşk taşır oldum 
şu çelimsiz bedenimle 
ya yan kül ol 
ya da tüm nehirleri taşı yüreğime 
 
bu nasıl bir başlangıcın orta yeri ki 
yarasız kan gider 
kulağı yok mu zamanın ki kulağıma fısıldar 
kim tuta bilir nabzını zamanın 
kimin gözü donmuştur dört duvar yalnızlıkla 
öyle hükümran ki aşk 
onun asi yüzüyle dolanırım 
 
aklımı kolluyorum 
infilak edecek zihnim biliyorum 
ve halen suskunsun 
konuş desen unutacağım dilimi 
sus deme 
kelime morguna döndü dağarcığım 
yeter susma yeter 
öyle bir masal anlat ki 
toparlanıp tek vücut olsun inancım 
canımda mayın patlar gibi 
kahroluyorum çifte yüzlere 
öyle bir sima ile gel ki 
yerle bir olsun felsefem 
 
anlıyorum 
bir dal daha uzamış budağım 
elime verilen çakılar bu yüzden 
benle yüzleşiyor ben 
ben kalkanlı 
öz-ben kamalı bu yüzden 
hep süngüsü çekildikten sonra gecenin 
yumuldum üzerine kederlerimin 
goncaya dokunurcasına dokundum göz yaşlarıma 
şahmaran gibi bana aktı suyum 
ve halen suskunsun 
sür kale’ni şimdi 
bu bir santranç oyunu 
 
ve yer 
ve gök 
ve umman 
ve renk 
ve ben 
bunca savurman neden 
 
sığınma arkasına kalenin 
bak bende Alamutvari bir duvar 
ben de toy taylara mekan var 
 
hey yar 
bak hal lêyl 
bak hal lâ 
lêyli’de kırk bin hâr 
leyli’de hal nâr 
tezatta cümbüş var 
 
dalları kırık nehir gibi 
yol arıyorum ummana 
yarım can ile dolanıyorum bu kenti 
avuç avuç ateş taşır oldum yüreğimden dışarı 
ve tüm kelimeleri boşa doldurup 
aşkın asi beynine sıkmaktan gelirim 
hey suskun mabet 
ben yüreği kanlı bir caniyim 
ses ver 
sesler aşkına 
dili yok ki hüznün 
sana resital çeksin 
 
ses ver bilmez misin 
şair küsüşü 
tanrı lanetinden beter 
 
ve sen 
çınarın narin dalı 
suyuma su katışındandır 
aşk Leyla dolanır 
sesime ses verişindendir 
sesim şaşkın dolanır 
 
yar ki yar 
bende şah mat 
konağından mir’in 
gözlerine dikilen gözlerim var 
 
şubat-mart 2004 leyla mihrinaz engin
 
Leyla Engin



Benzer Haberler
REKLAM BAĞLANTILARI Tutkuhaber
SOSYAL AĞLAR

logo