TUTKU MEDYA Eğitimci Yazar Can Ozan Tuncer, kentimizde uyuşturucuya ulaşımın çok kolay olduğunu ayrıca uyuşturucunun cazip hale getirildiği bir yerde gençleri uyuşturucudan uzak tutmanın imkânsız olduğunu söyledi.
Tutku Radyo’da Salih Geçken’in hazırlayıp sunduğu ‘Farklı Açıdan’ programına konuk olan Tuncer: “Televizyonlarda seyrettiklerimiz toplumumuz çok dışında görüntülerdir. Türkiye’de 100—200 kişinin, dünyada birkaç bin kişinin yaşam tarzı bize örnek yaşantıymış gibi bizlere aktarılıyor. Olmak istediklerimizle olduklarımız arasında gel git toplumsal travmaya neden oluyor.” dedi
Salih Geçken’in sorularını yanıtlaya Tuncer:
“Türkiye 15-20 yıl önceki kıtlık dönemini geride bıraktı. Bu gün Türkiye ciddi bolluk döneminden geçiyor. Bir insanın dış görünüşüne bakarak fakir mi yoksul mu zengin mi değil mi anlayamaz duruma geldik. Modern dünyanın bütün yaşantısını görebiliyoruz. Haliyle modernist kışkırtmalar modernizmin getirdiği dayatmalar toplumsal yaşamımızda ciddi travmalara neden oluyor. Bu dayatmalarla birlikte bir ahlakı çöküşün olduğunu görüyoruz. Maalesef ahlakı olanla ahlaki olmayanı ayrımda ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Modernizmin ve şeytanını kışkırtmasıyla da karşı karşıya kalan insanlar yaşadıkları çevreden bağımsız değildir. Yaşananların etkisinde kalıyor. Doğru ve yanlış arasında ikilemde kalıyor. Zor durumlar dışında dayanışmayı, yardımlaşmayı unuttuk gibi.
Televizyonlarda ve televizyonda gösterilen dizilerde seyrettiklerimiz toplumumuz gerçekleriyle uyuşmayan görüntülerdir. Türkiye’de 100—200 kişinin, dünyada birkaç bin kişinin yaşam tarzı bize örnek yaşantıymış gibi aktarılıyor. Dayatılmaya çalışılan bu yaşam tarzlarına kendi açımızdan bakınca gayri İslami ayrı noktandan bakınca gayrı ahlakidir. Biz bu yaşam tarzlarına batıdan bakamayız. Anadolu’dan bakmak zorundayız. Televizyonların yada dizilerin bize gösterdiği yaşamla, bozuk ilişki, çarpık ve ensest ilişki ağıyla kendi güncelimize kendi yerelimize mikro bir bakış açısıyla döndüğümüzde olmak istediğimizle olduğumuz yer arasında ciddi bir bunalım yaşıyoruz. Bu bunalımda sosyal travmaya neden oluyor.
Van’da uyuşturucu kullanımıyla ilgili üç veriden bahsedildi. Üç farklı kurumun verilerinde 15 bin ile 30 kişi arasında uyuşturucu kullanımı olduğu iddiası var. Van’ın nüfusunu bir milyon olarak kabul ettiğinizde 30 bin kişi yüzde üçe denk gelir. Ben bunun daha fazla olduğunu düşünüyorum. Çünkü uyuşturucuya erişim çok kolay. Ulaşım kolay olunca mücadele etmek daha zor oluyor.
Gençleri donatabileceğimiz merkezlerimiz maalesef yok. Van’da bildiğimiz bir tane merkezimiz var. Erciş’te güzel bir tane merkez yapıldığını biliyoruz. Gençlik merkezlerinin sayısını artırmak gerekir. Öğrenci sayımız çok fazla gençlik merkezleri yetersiz kalıyor. Okula giden genç gününün yarısını sokakta geçiriyor. Gençlerimizi doğruya yönlendirmezsek, gencin cazip gibi gösterilen kötülüklerin genci etkileyecektir. Depremden sonra yıkılan Emniyet Müdürlüğünün yerine gençlik merkezi yapılması yönünde bir önerim olmuştu. Gençlerimizin sorunun çözümü için ‘Politika’ ve ‘Çözüm’ gerekli ve yeterlidir. Gençlere kendilerini yetiştirme şansı ve imkanı sunmak zorundayız.
Modern toplumlarda özgürlük artınca cinsellik tabu olmaktan çıkıyor. Cinsellik keşfinin küçük yaşlara düşmesi çok doğru olmasada maalesef gerçeklik budur. Bu tür sorunları baskı ile çözemeyiz. Toplumuzdaki sorunları çözmek için toplumun kendi içinde ürettiği değerler ve İslam gibi önemli değerimizden faydalanmaya çalışacağız. Bunun zamanla normalleşeceğini düşünüyorum. “dedi.