MİLLET İSTİYOR VEKİLİ İSTEMİYOR
Esnaf kan ağlıyor, can çekişiyor. Millet istiyor vekili istemiyor. Ahtapot gibiler. Küçük esnafı bitirme politikası mı? Esnafa yeniden kredi verilmeli. Bu kan bu gözyaşı dursun artık. Toplumsal barışla, Van 6 ayda kalkınır.
Bin 300 üyesi bulunan Bakkallar ve Manavlar Odası Başkanı İsa Berge, Tutku Radyo’da yayınlanan Yılmaz Tekin’le Yüz Yüze programında verdi veriştirdi. “Esnaf ve sanatkarın halk ve kurumlar arasındaki sorunları çözmek için varız.
Millet istiyor vekili istemiyor
“Marketlerin şehir dışına çıkarılması ile ilgili 2005’te, “Büyük Marketler Yasa Tasarısı” hazırlandı ancak kanunlaşmadı. 12 yıl geçti halen konuşuluyor. Milletvekillerimizin birçoğu, marketlerle ve ekonomik güçlerle iç içe olması nedeniyle tasarıya karşı çıkıyor. Her ne kadar halk istese de vekillerin bu anlamda sermaye gücünün yanında olduğunu görebiliyoruz. Siyasiler, yöneticiler ne yapıyorlar anlamıyorum, Ankara’ya gidenler ne yapıyor onu konuşmak istemiyorum. Türkiye genelinde bu sorun var sadece ilimize has değil. Belki ilimiz vekilleri daha duyarlı ama reel anlamda bir şey göremedik. Örneğin bir sokakta ikinci üçüncü bakkal açılamaz deseler, aynı şekilde marketler için de şehir dışına çıkmalı deseler, yeni bir çalışmaya hazırız. Van’da birçok market şehir içine sıkışmış durumda. Bir marketin açılmasıyla onlarca kalem iş yapan küçük esnaf kapatıyor.”
Küçük esnafı bitirme politikası mı?
“Neden küçük esnafı krediye mahkum ediyorsunuz. İnsanlara balık vermeyin balık tutmasını öğretin. İnsanları bankalara niye mahkum ediyorsunuz. Esnafın yüzde 90’ı bankalara borçlu. Bankalar faizi yükseltmesine rağmen esnafa güvenmiyor ve kredi vermiyor. Esnaf memura kefil olurdu şimdi memur kefil olmazsa esnafa kredi verilmiyor. Vergi ödeyen esnafa sahip çıkılmalı. Bakanlık okul kantinleri ile ilgili her gün yeni kurallar koyuyor peki esnafı koruma adına ne yapıyorsunuz? Esnafı kalkındırma adına da bir şeyler yapın. Bu resmen küçük esnafı bitirme politikası mıdır bilmiyorum?”
AHTAPOT GİBİLER
“Ahtapot gibi sağa sola gelişi güzel açılmış market zincirleri, bakkalları ve yerel marketleri zor duruma düşürdü. Raf düzeni ve ticaret anlayışı olmayan, toptancı pazarı gibi ulu orta eşya satan bu marketler sadece Van’a değil, Türkiye esnafına zarar veriyor. Kendi fabrikaları yok fason üretimle ürünlere markalarını vurup satış yapıyorlar. Birkaç ürünü ucuz gösterip diğer ürünleri gelişi güzel pazarlıyor. Şehir içinde olmasalar insanları çok çabuk yanıltmayla bunu yapamazlar.”
KÖTÜ UYGULAMALAR BİZDE
Dünyadaki en son kötü uygulamalar Türkiye’de yer buluyor. Biz Avrupa’nın bıraktığı modeli daha yakalamış değiliz” çıkışında bulunan Bakkallar Odası Başkanı Berge, “Dünyada böyle bir şey yok, gelişi güzel kritersiz yapılanma olamaz. Bir ilde istihdam, toplam kalite yönetimi hedefliyorsanız, ticari döngüyü ahlaki bir çerçevede yapılmasını istiyorsanız. Ne yazık ki kanun koyucularımız ucu açık bırakmışlar ve her tarafa marketler kuruluyor. Halkımıza anlatamadık, insanımız ucuz diye gidiyor ancak kaliteyi ucuza alamazsınız. Yerel esnaf utanır, sıkılır, sizi gördüğünde yüzü kızarır, bir muhatabınız var sizin. Size kötü mal veremez.”
Ahi Evran’ın, “Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir, akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir.” Sözü var. Bu anlayışa göre, sadece para kazanma ve ticari gözle bakılmaz, işin bir de ahlak boyutu var. Bugün parayı kazandım hadi eyvallah anlayışı yok Ahi Evran kültüründe. Esnafımız da bu anlayışa sahiptir. Oysa ahtapot gibi artan marketler, nasıl parayı toplayıp akşam Van’dan çıkarabilirim diye düşünüyor. Van’da kazanılan bütün paralar, merkeze gönderiliyor.
ESNAFIN YÜZÜ HİÇ GÜLMEDİ
Depremden sonra esnafın yüzü hiç gülmedi. Son yaşanan genel siyasi sorunlar da Van’da ekonomik krizi büyüttü ve halen de büyüyor. KOSGEB’in esnafımıza depremde verdiği 30 bin TL’lik kredinin yeniden verilmesi için çalışma başlatıldı ancak yarım kaldı. Depremde kredi alanlara da yeniden verilmeli ancak 700-800 dosya zaten bekliyor. Kredilerin verilmemesi durumunda esnafımızın tekrardan ayağa kalkması çok zor olacak.
ESNAFA YENİDEN KREDİ VERİLMELİ
Van esnafı depremde her şeyini kaybetti. Esnafımızın birçoğu KOSGEB’in verdiği 30 bin TL’lik krediden faydalandı ve 2015’in 2. ayı itibariyle ödemeler bitti. Bu kadar sıkıntıya rağmen esnafımızın yüzde 95’i borcunu ödedi. Vergi terkini konusunda çaba serf eden Van TSO Başkanı Necdet Takva’ya teşekkür ediyorum. 2011’den itibaren 3 yıllık vergi terkini yapılabilir, çok büyük paradan da bahsetmiyoruz. Böylece insanlar devletin ve hükümetin şefkatli yüzü görmüş olur. Depremden sonra yaklaşık 350 bakkal kapandı yerine 150 bakkal açıldı.
VAN 6 AYDA KALKINIR
Ticari sorunlar, siyasi çözümlerle sona erer. Toplumsal barış gelince Van’ın kalkınması 6 ayda gerçekleşir. Van kabuğunu hızlıca yenileyen bir ildir. Kapıköy sınır kapısı açılsa gerçek anlamda faaliyete başlasa, ithalat ve ihracatla Van, atağa kalkar. Newroz döneminde 40 bin İranlı Van’a geldi. Bir de transit yol açılsa gerisi gelir. Van şirin bir ilimiz, ben ilime aşığım.
BU KAN BU GÖZYAŞI DURSUN ARTIK
Yeter artık diyoruz, bu kan bu gözyaşı ülkemize yakışmıyor. Biz güzel bir ülkeyiz, toplumun bütün değerleri birbiri ile barışıktır. Halkın sıkıntısı yoktur, sistemsel bir sorun yaşanıyor. Bitirsinler bu olayı, sonuçta ölenler bu ülkenin vatandaşı, bizim evlatlarımız. Yanı başımızda bu kadar dünya gücünün tehlikeleri varken, toplumsal barışı sağlamamız lazım. Tüm insanların birbirini sevmesini, kucaklamasını bekliyoruz. Herkes yoruldu, siyasiler iyi bilsin artık halk hiç kimseyi sevmiyor. Çözüm sürecindeki ticaret hacmi görüldü, herkes huzurlu çalışıyordu. Ülkemizin ekonomik pazara ihtiyacı yok, siyasal çözüme ihtiyacı var. Zaten para kuş gibidir, kaçar durduramazsınız parayı ama siyasal çözümde istediğiniz kuşu evcilleştirirsiniz. İnşallah ülkemizin içinde bulunduğu kan ve gözyaşı durur. Allah rızası için eli tetikte olan herkes dursun. Bu vatanı, güzel ülkemizi seviyoruz, sevmeye de devam edeceğiz. Ülkemizde hep birlikte kalkınacağız.
Necip Fazıl’ın bir sözü var, şöyle diyor: “Kökünü beğenmeyen dal, dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür.” Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız, farklılıklarımız zenginliğimizdir.