Huda Par İl Başkanı Av. Rasim Saygın, bazı partilerin konteyner kentte yaşananları siyasi malzeme haline getirip oy devşirme peşinde olduklarını söyledi.
Tutku Radyo’da Salih Geçken’ in hazırlayıp sunduğu ‘Farklı Açıdan’ programına konuk olan Saygın, yeni parti olmanın en büyük dezavantajının tanıtım noktasında olduğunu söyledi. Partimize gönül veren arkadaşlarımızı bu dezavantajı avantaja dönüştürmek için harıl harıl çalışıyor’ dedi.
Bu seçimde Huda Par ne yapar diye merak edenler var
Biz tabanı olan bir partiyiz. Yaptığımız çalışmalarla tabanımızı artırmaya çalışıyoruz. Halka hizmeti ilke edinen İslam’ı ve insanı bir partiyiz. Değerlendirmelerimiz de referansımız İslam’dır. İslam’ı ve insanı değerlerle yola çıktığımız için seçimin kesin kazananı biz olacağız.
Nasıl?
Biz bu seçimin kazananı kesinlikle biz olacağız deyince bazıları yeni bir partisiniz nasıl olacak diye soruyorlar. İslami ilkelerle hareket eden bir partiyiz. Parti programımızı anlatmak için ev ev dolaşıyoruz. İlkelerimizi anlatıyoruz. Yaptığımız bu çalışmalar neticesinde bir tek kişi bile İslami ilkelere yönelimi bizim kazancımız olur. Bu bizim için belediyeyi hatta iktidarı almaktan daha değerlidir. Bizim için en büyük kazanç budur.
Ev ziyaretlerinde İslam’ı mı anlatıyorsunuz? Parti programınızı mı anlatıyorsunuz?
Bizim parti programımız İslami bir programdır. Biz partimizi anlatırken aslında İslam’ı anlatmış oluyoruz. Bizim çözüm noktasında sunduğumuz reçeteler İslamidir.
İslami olmanız partinizin oylarını zamanla artırır mı?
Bizim oy kaygımız yoktur. Hangi partiden ne alırız. Hangi parti ne kadar oy kaybeder gibi bir hesabımızdı yoktur.
Yani sayısal oy hesabınız yok mu?
Halka doğrularla gittiğiniz vakit bunun ebetteki geri dönüşümü olacaktır. Biz halka doğruları anlatmaya çalışıyoruz. Başarı ve zafer Allah’tandır. Kaç oy alırız gibi bir derdimiz yoktur. Hedefimizde oy kaygısı yoktur. Bir tek kurtuluşa vesile olursak kazanan biz olacağız.
HUDA PAR AÇILAN PAKETİ NASIL DEĞERLENDİRİYOR
İki aşırı uçtan farklı değerlendiriyoruz. Önemsenecek bir paket olarak gördüğümüz gibi eksik olduğunu da söylüyoruz. Toplumu tamamen kurtaracak bir paket olarak görmediğimiz gibi, çöpe atılacak bir paket olarak ta görmüyoruz.
Paket açıklanmadan önce Başbakan paketin çağ atlatan bir paket olacağını söylemişti. Bu tür açıklamalar halkın beklentisini de yükseltmişti. Bizatihi iktidar eliyle bütün umutlar bu pakete yüklendi.
Çıtayı iktidar mı yükseltti?
Halkın zaten beklentisi vardı. Umudun bir pakete yüklenmesinin sebebi iktidarın bu tutumu oldu. Açıklama yapıldığı gün başbakan bu çıtayı düşürdü. Türkiye’yi kurtaracak bir paket olmadığını söyledi. Çıkış yeri ile varış arasında fark oluştu. Her şey rağmen olumlu bulduğumuz noktalar olduğu gibi eksik bulduğumuz noktaların olduğunu söyleyebilirim.
Başbakan paketi açıklarken sık sık bu paketin eksik olduğunu dile getiriyordu. Gücü buna mı yetti? Bunu nasıl okumak gerek.
Daha önceki dönemlerinde bazı kurumlara ana muhalefet partisiyle mücadele eder gibi mücadele ettiler. Anayasa Mahkemesi, askeriye, Yargıtay, Danıştay vs. O zaman bir mücadele söz konusuydu. Tabi o dönem geçti. O sorunla aşıldı. Şu an iktidarın muktedir olduğu dönemdir. Gelinen nokta itibariyle iktidarın muktedir olduğunu düşünüyorum. Hükümet şu an devletin bütün kurumların hakim durumda. Toplumda uzlaşma de oluşmuş durumda.
Paketten hemen sonra Van’da birçok KCK üyesi bırakıldı. Paketin etkisi mi oldu?
Yargı adalet temelinde hareket etmelidir. KCK davasında Bekir Kaya’nın serbest bırakılmasındaki gerekçelere baktığınızda son barış sürecinin gerekçe gösterilmesi gibi durum söz konusudur. Adalet temelli hareket edilmesini düşünüyoruz. Siyasilerin duruşlarına göre hareket edilmesi adalete olan güveni sarsar. Adamlar suçlu değilse niye tutukladınız. Eğer suçlularsa siyasilerin duruşuna göre niye hareket ediyorsunuz diye sorgular.
Özel okullarda Kürtçe serbest edildi. Kimiler devrim derken kimileri sıradanlaştırıyor.
Dil temel bir haktır. Pazarlıklara konu edilemez. Çünkü dil Allah’ın ayetlerindendir. Bu dilin kaybolmaması için Kürtçenin ikinci resmi dil olması gerektiğini söylüyoruz. Devletin bir irade belirtmesi açısından önemli bir adımdır. Ama yeterli değildir. Resmi okullarda okutulması gerekir.
KONTEYNIR KENTTE HAKSIZLIK OLDUĞU İDDİASI VAR. ORAYA GİTTİNİZ Mİ? HAKİKAT NEY? MECLİSE BİLE TAŞINDI.
Hazırlanan raporlar partilerin yapılan çalışmalarını yakın takip ediyoruz. AFAD’la görüştük. Orada yaşayan insanların haklı ya da haksızlığına bakmadan yaşadıkları mağduriyetler var. Biz arada insanı temel ihtiyaçlarından kısıtlarsanız haksızlık yaparsınız. Elektriklerin kesilmesi haksızlıktır.
Bir kesim orada yaşanan mağduriyeti siyasi malzeme dönüştürmeye çalışıyor. Oy devşirmeye çalışıyorlar. Sorunu tartışanlar orada yaşayan insanların ihtiyaçlarını gidermek için hiçbir adım atmıyor. Van Belediyesi orada yaşayan insanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilir. CHP onların sorunlarının bir kısmını çözmek için çaba harcayabilir. Bizim doğru bulmadığımız taraf budur.
Aralarında maddi durumu iyi olanlar olabilir. Ama orada bir mağduriyet var. Bunu görmek gerekir.
BU KENTTE O KONTEYNIR KENTTE KALANLARDAN DAHA MAĞDUR DURUMDA OLANLAR VAR
Bu adamlar kendi elleriyle mağdur etmiş olsalar dahi onların artırmamak gerekir. Elektriklerin kesilmesi doğru değildir. Orada yaşlılar var. Dullar var. Yetimler var. Bunlara yapılması gereken bütün insanı destekler verilmeli.
YARDIM HEYETİ GÖNDERDİK
Buradan siyasi oy devşirme peşinde koşmak yerine sorun çözmeye çalışıyoruz. Yardım kuruluşlarından Rahmet Eli Derneği yönetimi ile bağlantıya geçerek onlara yönlendirdik. Gerekli çalışma yaparak mağduriyetlerine çözüm bulmak için çalışma yapmalarını rica ettik.
Şu anki belediye yönetiminin çalışmaların nasıl buluyorsunuz?
Şu anki belediye yönetiminin başarıl olduğunu söyleyemem. Halkla yaptığımız görüşmelerde de bunları duyduk. Hangi alana el atarsanız atın sorunlar yumağı ile karşı karşıya kalıyorsunuz.