HÜDA PAR’ın desteklediği Van Bağımsız milletvekili adayı Av. Mehdi Oğuz HDP'nin barajı aşması durumunda baskı ve şiddetin iki kat aratacağını söyledi.
Tutku Radyo’da M. Salih Geçken’ in hazırlayıp sunduğu ‘Farklı Açıdan’ programına konuk olan bağımsız mv adayı Av. Mehdi Oğuz ‘Seçim barajının yüksek olmasında ve maddi kaynak yetersizliğinden ötürü seçime 9 adayla bağımsız olarak girdiklerini belirtti.
VAN'A ŞU ANA KADAR YAPILANLAR YETERLİ DEĞİL
Van’a şu ana kadar yapılanların yetersiz olduğunu söyleyen Oğuz: “Van’dan seçilen vekillerin hiçbir şey yapmadıklarını söylemek haksızlık olur. Tabi ki bir şeyler yapmışlardır. Ama Van’ın sorunlarının meclise tam olarak yansıdığını söyleyemeyiz. Şu ana kadar meclise giden vekillerin yaptıklarını yetersiz olarak görüyoruz. Biz şuna inanıyoruz, milletvekilleri kendi şahsi çıkarlarını, partilerinin ve ideolojilerinin menfaatlerini bir kenara bırakıp halkın çıkar ve menfaatlerini ön plana çıkarsalardı daha iyi yerlerde olacaktık. “ dedi.
VAN’A TAM ANLAMIYLA HİZMET EDİLMEDİ
Van’ın ithalat ve ihracat rakamlarına baktığınızda İstanbul’daki bir şirketin ithalat ve ihracat rakamlarına bile ulaşamıyor. Sınır şehri olmamıza rağmen İran ve Türkiye’den kaynaklanan bazı sorunlardan ötürü sınır ticaretinden tam olarak faydalanamıyoruz. Resmi olarak sınır ticaretinden tam olarak faydalanamayan insanlar kaçakçılığa yöneliyor. Sınır ticaretini açabilirsek halkı kaçakçılıktan kurtarırız. El konulan yüzlerce araç ve araç sahiplerini karşı karşıya kaldıkları mağduriyetten kurtarırız. Binlerce insan bundan ötürü ceza aldı. Mağdurlar.
Güvenlik gerekçesiyle yatırımların yapılmadığı iddiaları var. Güvenliği sağlaması gerekenler neden güvenliği sağlayamadıklarını düşünmeleri gerekirken bu iddiaların arkasına sığınmaları doğru değil. Bakın Kürt ve Kürdistan halkı bir tarafta devletin haksız uygulamaları diğer taraftan örgütün haksız uygulamalarından ötürü iki ateş arasında kalmış.
Maddi kaynaklardan ötürü sadece 9 adayla seçime gireceklerini söyleyen Mehdi Oğuz, seçimim barajının adil olmadığı, barajdan ötürü seçime bağımsız girdiklerini söyledi. Allah’ın izniyle halkımız bağımsız Hür Adayları tercih ederse biz halkın sorunlarının tamamını meclise taşıyarak bu sorunun çözümü için elimizden geleni yapacağız.
HALKA KOMÜNİZM DAYATILIYOR
HDP barajı aşamazsa bölgede ne olur sorusuna yanıtlayan Hüda Par’in desteklediği Bağımız aday Mehdi Oğuz, HDP’ye oy veren halkın içinde birçok insanın dindar olduğunu bildiklerini ve halkla hiçbir sorunlarının olmadığını belirterek: ‘ Bakın PKK kurulduktan sonra kendisinden başka hiç kimseye hayat hakkı tanımadı. İlk kurulduğunda diğer Kürt örgütleri tasfiye ederek işe başladı. Bu günde kendisi dışında bütün yapılara karşı saldırıyor. Diyorlar ki herkes bizim denetimimiz altına girecek. Böyle anlayış olmaz. Kürtler bu güne kadar aynı anlayışta olan daha büyük güçlere boyun eğmediler. Şimdi bunu bir Kürt diğer Kürde yaparsa ne olacak. Farklı oluşumlar tahammül etmek zorundalar. Birde PKK halkın hakkını savunuyor iddiası altında Kürtler ideoloji dayatmasın. Halkımız farkında değil ama komunal hayat adı altında adım adım komünizmin temelleri atılıyor. Kürdün hiçbir zaman kabul etmeyeceği eşcinselliği, bedensel özgürlüğü ve ateizmi Kürt sorunu adı altında halka dayatmalarını kabul edemeyiz. Kürt sorunuysa gelsinler hep beraber Kürt sorununa deste olalım. Parti programlarında 9 defa LGBT geçiyor. 8 defa Kürt kelimesi geçiyor. HDP’nin görevi LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel veya travesti) toplumda meşrulaştırmaya çalışmak mıdır?
HDP BARAJI AŞARSA ZULÜMLERİ DAHA ÇOK ARTAR
Bakın PKK ve HDP ne kadar güçlenmişse baskısını o kadar artırmıştır. Aslında bunlar barajı geçerse zulümleri artacaktır. Barajı aşamazlarsa yakacaklar yıkacaklar algısı oluşturmaya çalışıyorlar ama bunlar barajı aşarlarsa zulüm iki katına çıkacaktır. Çözüm süreci altında devlet bölgede geriye çekilince artan baskıyı herkes görüyor. Onlar güçlendikçe halka tek tipçi ideoloji artırdıklarına şahit oluyoruz, Görüyoruz. 31 yıllık çatışmalı süreçte bile halkın son iki yılda yaşadığı bir baskı var mıydı? Bu halk sahipsiz değildir. 6-8 Ekim olaylarında gördünüz. Kobani bahaneli eylemlerde bütün İslami camialara yapılan saldırılar yaşandı. Ne zulümler yapıldı. Gençler üçüncü kattan atıldı. Taşlarla başı ezildi. Üstlerine benziler dökülerek yakıldı. Üstünden arabayla geçildi. IŞİD yaptığı zulümlerden daha vahşi zulümler yaptılar. Bunlara rağmen diyoruz ki, Allah’ın izniyle bu bölgede HÜR DAVA partisi oldukça hiç kimsenin bu halka zulüm yapacak özgürlüğü olamaz.’
ÜLKEDE YAŞANAN SORUNUN TEMEL NEDENİNE İNMEK GEREKİR
Biz bütün renkleriyle toplumun tamamının yen yapılacak anayasa yansıması gerektiğini söylüyoruz. Cumhuriyet tarihinden bu yana bir türlü huzur yüzü görmedik. Yakmalar, yıkmalar, baskı ve zulümlerle bu güne kadar geldik Daha önce belirttiğim gibi teknik olarak eleştirilse bile 1921 teknik olarak eksik olabilir ama yansıtmış olduğu irade açısından toplumun tamamı kapsayan bir anayasadır. Vekiller hem coğrafyalarıyla hem de ırklarıyla tanınıyor. Yerinden yönetimin çok güçlü olduğunu görüyoruz. Şu an valiliğe bağlı bütün kurumlar o zaman il genel meclisine bağlı olarak hizmet veriyor. Bizce en önemli olan hususta meclisin önemli görevlerinden birinin de İslam’ı esasların uygulanmasında etkin rol almalarıdır. Şu anki anayasaya baktığımızda çok çok gerilerde olduğumuzu görüyoruz. Biz diyoruz ki bir şey nerede bozulmuşsa oradan düzelir. Kurtuluş savaşını gerçekleştiren milletin iradesine müdahale edilmiştir. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte yetkiyi elinde bulunduranlar bu yetkiyi kötü kullandılar. İslam hukukunu ortadan kaldırdıkları gibi farklı renkleri de ortadan kaldırdılar. İslami muhalefet adına sorunun başladığı yerden düzeltilmeye başlanmasıyla sorunun çözüleceğini söylüyoruz.
Diğer partiler sorunun bir kısmını dile getirirken biz bu sorunun tamamı dile getiriyoruz. Bir kısmı Kürt sorunun bir kısmını dile getiriyor. Hatta bizim Kürt sorunu hakkında söylediklerimizi bile dile getirmiyorlar. Başka bir parti İslami hakların bir kısmından bahsediyor. Biz diğer partiler dile getirmeye tam muktedir olmadıkları sorunların tamamını dile getiriyoruz.
ANLAMSIZ VAATLER DOĞRU DEĞİL
Vaatlerde bulunulan seçim anlayışını doğru bulmuyorum. Tabiri caizse biri bin lira vaat ederken diğeri iki bin lira vaat ediyor. Biz bu halkın sorunlarının vaatlerde değil de, sorunların temelden çözümüyle daha faydalı olunacağını söylüyoruz. Gelirin yüzde 80’ni ni yüzde 20 lik kesim kazanıyorsa tabi ki bunlar konuşulmalıdır. Ama ben yarın yapmasam da ne olur mantığıyla vaatlerde bulunmak doğru değildir.
BİZ KÜRTÇE DİYORUZ BAZILAR LEZBİYEN GE VS. DİYOR
Bakın biz Kürtçe’nin resmi dil olmasını isterken Kürtlerin hakkını savunduğunu iddia eden parti az olsun benim olun mantığı ile hareket ettiği için böyle bir şey demiyor. Parti programlarında LGBT(Lezbiyen,Gey,) kavramı 9 defa kullanılırken Kürt kavramı sekiz defa geçiyor. Toplumsal değerleri yerle bir eden bu kesimin bu kadar ön plana çıkarılması Kürtlerin sorunları arasında değildir.
Diğer bir talebimiz insanlar anlaştığı takdirde istediği hukukla yargılanma hakkını sahip olmalıdır. Bir Yahudi yada Hristiyan kendi hukukunu talep edebilir. Anlaştıkları takdirde Müslümanlar istedikleri hukuk sistem ile yargılanma hakkına sahip olmalılar. Bir Müslüman kendi mirasından Anne ve Babasına miras bırakmak istediğinde devlet hayır kardeşim sen bırakamazsın diyememelidir. Taraflar anlaştıklarını istedikleri hukukla yargılanma hakkı olmalıdır. Bir insan mirasımı İslam Hukukuna göre dağıtmak hakkı olmalıdır. İslami muhalefet olarak taleplerimiz var. Bunları dile getiriyoruz.
Uluslararası ilişkilerde milli çıkarların yerine herkesi ortak çıkarı olan ortak anlayış benimsiyoruz. AB yerine İslam birliği talep ediyoruz. Hükümetin Yemen’de yaşanan olaylardan ötürü milli çıkarlardan ötürü Mısır’la birlikte hareket edilmesini doğru bulmuyoruz.
Adana’da birkaç gün önce İslami STK’lara ceza yağdı. Bakın PKK’lılara gelin silah bırakın derken tamamen İslami faaliyetlerden ötürü terör muamelesine sokularak ceza verilmesini nasıl yorumlayacağız. Sorunun temelden çözülmesi gerekir.’ dedi.