TUTKU MEDYA   1 Kasımda yapılan eylemlerin  arzu edilen eylem tarzı olduğunu, demokratik eylemlerde kimsenin mal can güvenliğinini tehlikeye ata hakkının olmadığını  belirten Hüda Par Van il Başkanı Av. Rasim saygın HDP ve DBP’nin kitlelerini kontrol edebildiklerinin istediklerinde şiddetten uzak tutabildiklerinin ispatının 1 Kasım eylemleri olduğunu ifade etti. 1 Kasımda kitlelerine sahip çıkan  parti yöneticilerinin bundan sonra daha fazla sorumluluk almaları gerektiğini belirtti.

 

Tutku Radyo’da Salih Geçken’in hazırlayıp sunduğu ‘Farklı Açıdan’ programına konuk olan Hüda Par Van İl Başkanı Rasim Saygın: ‘Parti yöneticileri sorumluluklarını yerine getirmelidir. Kitleler karşı karşıya gelirse iç çatışma çıkar. Sizin aracılığınızla DBP ve HDP’li yetkililerinden kitlelerine sahip çıkmaları için çağrıda bulunuyorum.  Eğer devlet üstüne düşen sorumluluğunu yerine getirip toplumsal huzur ve güvenliği sağlamazsa, halkta üstüne düşen yükümlülükten kaçınırsa Hizbullah-Pkk çatışmasının çıkma ihtimali var. Bu ateş herkesi yakar.’ Dedi.

 

Salih Geçken’in sorularını yanıtlayan Saygın:

 

DAHA ÖNCE ULUSAL BASINDA YOK DENECEK KADAR AZDINIZ. ŞİMDİ BİR ÇOK ULUSAL TV VE GAZETELERDE HÜDA PAR YER ALMAYA BAŞLADI?

 HÜDA PAR’ın toplumsal mesajları maalesef ulusal basında çok fazla yer almıyordu. Biz bunun bilinçli olduğunu düşünüyoruz. Ölümlü olaylardan önce yayınladığımız mesajlar toplumla paylaşılsaydı belki vahşice işlenen cinayetler olmayabilirdi. Maalesef ulusal basın  yayın organları herkesin derinden sarsan olaylar yaşanmadan önce bizim ısrarla vurguladığımız barış ve kardeşlik mesajlarını görmediler. Belli kesim bizi IŞİD’ci olmakla itham etti. Bizi bunun doğru olmadığını ısrarla dile getirdik. Bunlar haberleştirebilirdi. Ölümler olduktan sonra HÜDA PAR’ı görmek zorunda kaldıkları için haberleştirmeye başladılar. Oysa HÜDA PAR kurulduğu günden beri aynı şeyleri söylüyordu. Barış ve kardeşlik için aynı mesajları veriyordu.

 

NEDEN AMBARGO UYGULAMIŞ OLABİLİRLER?

Bizim 1923 ten süre gelen uygulamalarla ciddi problemlerimiz var. Bunu dile getiriyoruz. Parti programımızda belirttiğimiz gibi topluma ters düşen uygulamaların değişimini istiyoruz.  Bunların duyulmasını istemeyen bazı basın yayın organı bilerek bizleri görmezden geliyor. Bizlere ambargo uyguladığını düşünüyoruz.

 

SİZE AMBARGU UYGULADIĞINI SÖYLEDİNİZ BASIN KURULUŞLARI VE HÜKÜMETTTEN ÖNEMLİ İSİMLER OLAYLARIN YAŞANDIĞI AKŞAM PARTİNİZİN TAVRANI TAKDİRE ŞAYAN OLARAK GÖRÜLDÜ. 6-8 OLAYLARININ YAŞANDIĞI ZAMAN HÜDA PAR SABIRLI DAVRANMASAYDINIZ NE OLURDU?

HÜDA PAR siyasal bir partidir. Yapacakları bellidir. Biz siyasal bir parti olduğumuz için sabretmek zorundayız. Yasal sınırların dışına çıkamayız. Biz  6-8 Kasım olaylarında çok ciddi acılar yaşadık. Yaşanan acıların toplumda yaşanma ihtimali olan sonuçları düşündüğümüz için  kendi tabanımıza ve tabanımızla kesişen örgütlere mesaj verdik.  Bir insan silahlı saldırıya uğradığında kendini savunmak sorundadır. Bizde kendi tabanımıza kendilerini savunmalarını bunun dışında herhangi farklı bir şey yapmaları yönünde mesajlar verdik.

 

TABANLARI HÜDA PAR’LA KEŞİSEN ÖRGÜTLER SABIRLI DAVRANMASAYDI NE OLURDU?

Bölgede bir iç çatışma ortamı doğacaktı. Olayların yaşanmasında sonra Hizbullah Cemaatinin bir açıklaması oldu. Açıklamada ‘Bölge Müslümanlarının tamamına sahip çıkacağız. Olaylar devam ederse misliyle cevap verilecektir.’ Diye basın metni yayınlandı. Birçok İslami kurum, şahıs saldırıya uğradı. Hizbullah Cemaatinin açıklamasında bütün İslami kesime kapsayan bir açıklamaydı. 

 

Biz Hüda Par olarak barış sürecinden ziyade toplumun barış ve huzurunu önemsiyoruz.  Biz toplumun huzurun halkın selametini her şeyin üstünde görüyoruz. Toplumsal huzur ve halkın selameti düşünülmeseydi bölge doksanlı yıllardan daha kötü bir iç çatışma sürecine giderdi.

 

BİR KESİMDE KENDİLERİNİ TAHRİK EDEN HÜDA PAR OLDUĞUNU SÖYLÜYOR

Onlara göre Hüda Par’ın tabelası bile tahriktir. HDP’nin ya da BDP’nin bölge politikasını ve uygulamasını eleştirmek onlar için tahriktir. Bunları tahrik sayıyorlarsa doğrudur. Huda Par bu güne kadar hiçbir şiddete bulaşmamıştır. Hiç kimseye saldırmamıştır.  Bakın 6-8 Ekim eylemlerinin yaşandığı gün ortada devlet yoktu. Halkı koruyacak güvenlik yoktu. İnsanlar kuzu kuzu ölüme mi gitseydi. İnsanlar orada onurluca kendilerini savundular. Bir insanının malını canını koruması tahrik midir? HDP milletvekili Altan Tan yaptığı açıklamada Hüda Par’a yapılan saldırıyı zaten belirtiyor. Bunu herkes biliyor.

 

İSLAMİ CAMİLAR YÜZÜNÜ SİZE DÖNDÜ. ŞİDDET ANINDA SİZLERİ KURTARICI OLARAK GÖRENLER VAR.

Biz ümmetçi bir anlayışa sahip bir yapıyız. Zulme karşı bir partiyiz. Zülüm kimden gelirse gelsin, zülüm kime yapılırsa yapılsın bizim tavrımızı mazlumdan yana olmaktır. Eylemler İslami derneklere ve şahsiyetlere yapılan saldırıları kendimize yapılmış  gibi kabul ettik. Öyle hareket ettik. 

 

HÜDA PAR’I BÖLGEDENSİLMEK İSTEDİKLERİNİ SÖYLEDİNİZ. BUNUN NEDENİ NEDİR?

Bunun temel sebebi İslami söylemlerle yola çıkmamızdan kaynaklanıyor. Ayrıca bölgede hakim olan güç kendisi dışında kalan bütün hareketleri ezmek istiyor. Bunun için iftira dahil olmak üzere bütün saldırı yöntemlerini kullanıyor. 

 

SON YAŞANAN OLAYLAR ACILI ÖLÜMLERİ OLDU. BÜYÜK ACILAR YAŞANDI AMA BU OLAYLARDAN SONRA HÜDA PAR’IN TANINMIŞLIĞI ARTTI. MASUMİYETİ VE SABRI KONUŞULMAYA BAŞLANDI. SİZİ YOK ETMEK İSTEYENLER STRATEJİK HATA MI YAPTI?

Bunu düşünememişlerdir. Keşki bir tek kardeşimiz şehit olmasaydı da bizim bu kadar konuşulmasaydık. Bir tek kişinin ölümü bizim için çok büyük bir kayıptır. Biz ölümlerin olduğu yerde elde edilmiş hiç bi şeyin kazanım olduğunu kabul etmiyoruz. Biz toplumun huzurunu ve kardeşliğini isteyen ve ölümlerin olmamasını isteyen bir partiyiz. Ölümlerin olması başlı başına büyük kayıptır.

 

BÖLGE ATEŞE GİDİYOR. KOBANİ DIŞINDA ÇOK CİDDİ SORUNLARIMIZ VAR. NEDEN SADECE KOBANI

O bölgede yaşanan dram ve mazlumiyet ayrı bir başlıktır.  Bizim Kobani’de yaşayan insanlarla hem dinsel hem de ırksal birlikteliğimiz var. Orada yaşanan zulmü görmemek olmaz. Her türlü desteği sunmak gerekir. Bakın bu olaylar ilk başladığında biz bu yaşaan olayların ümmet için büyük bir fitne olacağını dile getirmiştik. İnsanlar arasında ciddi kapışmalara neden oldu. Buradaki kaosun ümmet arasın da bölünmeye neden olacağını bundan ötürü buraya taraf olmayacağımız söylemiştik.  Esad zalimdi gitmesi gerekiyordu. Ama onun gittikten sonraki ortamın düzenlenmesi gerektiğini söyledik. Ama dinleyen olmadı. Keşke zamanında böyle bir ortamın oluşmasına neden olmasaydı. İslam ümmeti birbirine düştü. Sadece biz kaybediyoruz. Amerika’nın yada İsrail’in bir kaybı yok. Onlar olayları kızıştırmakla meşguller. 

 

Bazen doğru olmayan bilgiler toplumu yönlendirmek için propaganda malzemesi olarak kullanılıyor. Rojava ile ilgili Barzanilere yaptıkları araştırmada Rojava’da herhangi bir katliamın olmadığını görüntülerle  halkla paylaşmıştılar. Çekilmiş olan resim ve videolar olduğu söylenmişti. Bunu ifade edince bizi El Nusracı olarak suçlamışlardı.  Şimdi onlarla birlikte hareket edenler şimdide bizleri Işid’ci olarak suçluyorlar.

 

BÖLGEDE OLAYLAR DEVAM EDERSE KORKULAN O ÇATIŞMA, HİZBULLAH-PKK ÇATIŞMASI ÇIKAR MI?

İhtimal dahilindedir. Eğer toplumda devletin kurumları adım atmazsa, toplumun huzuru için gerekli sorumlulukları yerine getirmezse, bazı partilerde güçlü benim istediğimi yaparım gibi mantıkla hareket ederse korkulan bu ihtimal yaşanabilir? Biz bu tehlikeli sürecin bir daha yaşanmaması için ısrarla sabır diyoruz. İnsanların siyaset tarzı, söylemi farklı olacaktır.  Bunlar gayet doğaldır. Ama insanlara yönelik şiddet kabul edilemez. 6-8 Ekim yaşananlara bakın birde 1 Kasım’da yapılan eylemlere bakın. Olması gereken eylem tarzı 1 Kasım’da yapılan eylem tarzıdır. İnsanların can ve mallarına zarar vermeden demokratik tepkilerini ortaya koymalıdır. 1 Kasım HDP’nin Ekim ayında takındığı tavrın ne kadar yanlış olduğunu gösterdi. Aynı zamanda bunların kitlelerine sahip çıkabildiklerini de gösterdi. Bundan önce biz kitlemize sahip çıkamıyoruz söylemlerinin doğru olmadığını da gösterdi. Bundan sonra biz kitlemize sahip çıkamıyoruz gibi söylemlerinin doğru olmadığını da gösterdi.

 

Benzer Haberler

---