TUTKU MEDYA YYÜ’de düzenlenen çözüm süreciyle ilgili çalıştayların komisyonunda bulunan YYÜ Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Zeki Taştan silahların susmaya başladığı günden bu güne kadar yaklaşık 2500 kişinin hayatını kaybetmediğini bunun en önemli kazanç olduğunu diğer kazançların insan kaybının olmadığı yerde çokta öneminin olmadığını söyledi.
Tutku Radyo'da Salih Geçken’in hazırlayıp sunduğu ‘Farklı Açıdan’ programına konuk olan Taştan: “Üniversitemizde düzenlenen Çözüm sürecine yönelik kongreye katılım oldukça fazlaydı. Kalabalık dışarılara taşmasına rağmen hiçbir olumsuz olay olmadı. Çok ciddi kalabalıklara rağmen gençlerimizin sağduyulu davranması üniversitemizde konuşabilmenin ve tartışabilmenin kültürünün içselleştirilmesidir. Sordukları sorularla kongreye katkı sundular.
Çözüm sürecinde üniversitelere çok önemli sorumluluk düşüyor. Üniversiteler çözüm sürecinin bütün yönleriyle tartışılacağı bir birimdir. YYÜ’de çözüm sürecine yönelik çalışmaların yapılabilmesi yönünde ilk yönlendirme ve teklif Sayın Rektörümüz Peyami Battal’dan geldi.
Çözüm sürecine yönelik ilk ve en önemli ‘Çözüm sürecine yönelik beklenti ve temenniler’ çalıştayımız oldu. En kapsamlı ilk çalıştayımızdı. Rektör hocamızın direktifleri bizimde alt yapıyı hazırlayışımızla çözüm sürecine yönelik ilk çalışmalarımız başlamış oldu.
İlk çalıştay hazırlıklarımız yaklaşık 6 ayımızı aldı. Van ve yöresinde (Ağrı, Bitlis, Hakkari, Muş, Siirt, Şırnak) ta bulunan kanaat önderlerini davet ettik. Bunlar Kanaat Önderleri arasında Sünni olduğu gibi Alevi de vardı. Kürt vardı. Türk vardı. Yaklaşık 300 kanaat önderi davet ettik. Bu önderlerin evine tek tek gidilerek davet edildi. 21—22 Mayıs 2014 tarihinde Türkiye tarihine mal olabilecek ve ilk defa gerçekleştirilen bir çalıştay yaptık. Bu süreçte bize en büyük desteği veren Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Peyami Battal’dır. Türkiye genelindeki üniversitelerin hiç birinde, YYÜ da çözüm süreciyle ilgili düzenlenen çalıştay, kongre ve konferanslarla ilgili bir örnek bulamazsınız. Bunlar büyük sorumluklardır.
Bu güne kadar Kanaat önderleriyle halkın biri araya gelip kucaklaştığı bir çalıştay yapılmadı. Sayın Rektörümüz Peyami Battal’a teşekkür etmek gerekir. Çünkü bu organizasyonlar aynı zamanda büyük sorumluluklar gerektiriyor. Üniversitenin bu sorumluluğu yüklenmesi ve paylaşması önemlidir. Bölgeye yayılan 40 öğretim görevlisi ile 300 kanaat önderinin bizzat evine giderek onları davet ettik. Bölgede çok önemli kanaat önderi potansiyeli var. O insanlar bölgenin sinerjisiyle bir araya geliyor. Kanaat önderleriyle yaptığımız toplantıya katılım daha üst düzeyde olabilirdi.
Daha sonra Etyen Mahçupyan geldi. Çözüm süreciyle ilgili İktisat Fakültesinde konferansı oldu. En son çalışma ise düzenlediğimiz Kongre çalışması var.
İlkinde kanaat önderleri, ikincisinde Başbakan yardımcısı aynı zamanda çözüm süreciyle ilgili çalışmaları olan bir kişi, üçüncüsünde tamamen bilim adamalarının olduğu bir çalışma oldu. Biz Altan Tan’ı da milletvekili kimliği ile değil de yazdığı kitaplarla ilgili konuk ettik. Verdiği bilgilerde gençleri aydınlatmak yönünde oldu.
YYÜ’ nün çözüm süreciyle ilgili çalışmaları mahiyeti ve içeriği değişerek devam ediyor. Bu çalışmanın dördüncüsü geliyor. Rektör beyin başkanlığında Sayın Eray Çelik, Yusuf Uzun, Suat Parin hocalarımızla bir araya geldik. Bu seferki çalıştayımızda Van’daki STK’ları bir araya toplamayı düşünüyoruz.
Beşinci ayağında ise İstanbul’da düşünülen tamamen bilimsel olan bir etkinlik düşünüyoruz. Hiçbir üniversitenin bu kadar geniş anlamda sistematik bir şekilde çözüm sürecine yönelik çalışma içinde olduğunu düşünmüyorum.
Bir sorun ateşten bir gömlek giymek gibidir. Hiçbir kesimi memnun etme şansınız yoktur. Birinci çalıştayda konuşan kanaat önderlerinin fikirlerinin ve aktarımlarında tamamen zıt düşünceler vardı. İki ayrı düşünceyi bir araya getirmezseniz, konuşturmazsanız bir sonuç elde edemezsiniz. Biz Üniversite olarak sorumluluk üstleniyoruz. Sorunun konuşulmasının ve tartışılmasının toplumsal faydaya dönüşeceğini biliyoruz.
100 yakın kanaat önderiyle yapılan birinci çalıştayın kitap çalışmaları bitmek üzeredir. İkinci çalışmanın sonuç bildirgesinin çözümü yapılıyor. Daha sonra oda kitaplaşacaktır. Belki biz bunu görmeyebiliriz. Belki yıllar sonra bu güzel ülke barış ve huzur içinde yaşarken ya böyle bir çalışma yapılmış diye yerini alacaktır.