Uğur Dershanesi Rehber Öğretmeni Asım Akcan sınava girecek öğrenci velilerinin onlara güven telkin etmeleri ne olursa olsun kendileri için çok önemli olduğunu aktarmaları gerekir.
Tutku Radyo’da Salih Geçken'in hazırlayıp sunduğu 'Farklı Açıdan' programına konuk olan Uğur Dersanesi Müdürü Celal Lenk ve Rehber Öğretmen Asım Akcan Pazar günü sınava girecek öğrencilerin her şeyden daha değerleri olduklarını unutmamak gerektiğini belirttiler.
Salih Geçken’in sorularını yanıtlayan:
Sınav sonuçlarını sizlerde heyecanla bekliyorsunuz
(Celal Lenk- Uğur Derhanesi Müdürü) :Çiftçinin yazın harmanda aldığı keyfi bizde sınav sonuçlarda yaşıyoruz. Van deprem felaketini yaşadıktan sonra başarı oranı düştü. Bu yıl aynı sorunu yaşamasın diye bu yıl daha fazla çalıştık. Eğitim sürecini daha erkene aldık. Yaşanan depremin ortaya çıkardığı olumsuzlukları yok etmek için üstümüze düşen görevi yerine getirdiğimizi düşünüyorum.
Ebeveyneler kendi öğrencisine üzülürken siz onlarcasına üzülüyorsunuz
Sabah 7.30 başlayan mesaimiz akşam saatlerine kadar sürüyor. Kendi çocuklarımızdan daha fazla süreyi öğrencilerimizle geçiriyoruz. Onlarla bütünleşiyoruz. Onların sorunlarını gidermeye çalışırken, mutluluklarına ortak olmak için bir araya geliyoruz. Bir aile gibi oluyoruz.
Stresini sizinle atan veliler olsa gerek
Sinirlerimiz alınmış gibi. Bütün dalgalara bize çarparken biz dalga kıran görevi görüyoruz. Her yıl bizlere yapılan bir güçlendirmeyle işlerimizi yapmaya devam ediyoruz.
Dershanelerde sihirli değnek yoktur. Biz bir anda bütün bilgileri onların kafasına yerleştirme gibi şansımız yoktur. Biz onları disipline etmeye çalışıyoruz. Bütün doneleri onlara sunmakla birlikte onları kullanma şeklini gösteriyoruz.
Size sitem eden velilerde olsa gerek
Öğrencinin emeği hamuru mayası gibidir. Öğrencimizin bizim hizmetizin dışında kendi emeğini katmadan başarılı olması mümkün değil. Siz su ve unu karıştırdığınızda hamuru elde edemiyorsunuz. Mayaya ihtiyacınız var. Bizim sunduğumuz hizmete öğrenci kendi emeğini katmazsa başarılı olma şansı yoktur. Dört dörtlük hizmete rağmen bunu kendi emeğiyle bütünleştirmeyince başarı ortaya çıkmıyor. Veli, dershane ve öğrenci birlikteliğinin önemi burada ortaya çıkıyor. Bir öğrenci emek sarf etmeyince yapacak bir şey kalmıyor.
Başarısızlığı yalnızca öğrenciye yüklemek haksızlık olmaz mı?
Bölgemizdeki gerçeklikleri biliyoruz. Lise döneminde babama toplantı olduğunu söyleyince bana hangi okula gittiğimi sormuştu.
Birçok veli öğrencisinin dershaneye kaydını yapınca sorumluğunun bittiğini düşünüyor. Bu algıyı kırmak gerekir. Takip çok önemlidir. Öğrenci takip edildiğinde kendisiyle ilgilenmesi onu mutlu ediyor. Takip ettiğinizde öğrencinin boş şeylerle uğraşma şansı olamaz. Veli takip ettiğinde öğrencisinin durumu ve seviyesine öğrenmiş oluyor. Velilerimiz bu konuda daha duyarlı davranmalılar. Öğrencilerinin durumlarını sormaları gerekir. Çünkü para veriyorlar. Verdikleri paranın karşılığında ne aldıklarını takip etmeleri gerekir.
Öğrenciye kızan veli onda nasıl bir iz bırakıyor?
(Asım Akcan-Rehber öğretmen) : Sert tepki öğrencinin psikolojisinin olumsuz etkilenmesine neden oluyor? Tabi bunların dışında birde başka öğrencilerle kıyaslama gibi hatalara düşülüyor. Şu çok başarılıyken sen neden yapamıyorsun türünden değerlendirmeler öğrenciyi olumsuz etkiler. Daha duyarlı davranmaları gerekir. Öğrenci velisinin kendisine olan güveni onun başarı şansını artırır.
Kimi veliler yumuşat tavrın istismar edildiğini düşünüyor
Çocuklarımız yarış atı değil ki. Onlarında oyun oynama ya da gezme hakları var. Devamlı ders çalışmalarını istemek onlara yapılacak en büyük haksızlıktır.
Velilerimiz öğrencilerimizi yönlendirmeli. Yapılan hataları doğruya çevirmeli. Baskı yaparak, kızarak ya da aşağılayarak onların gelişimine katkı sunamaz.
Bakın bu çocuklar 6 nci sınıftan çalışmaya başlıyor. 12 sınıfa gelen öğrencilerde artık bıtkınlık oluşmaya başlıyor. Bunu görmek gerekir.
Bir kısmı vurdumduymaz davranırken bir kısmı da çok fazla mı yükleniyor?
Bu eğitim sisteminin hatalarından biri bu diye düşünüyorum. Geçmiş yıllara göre daha bilinçlenmeye başladık. Tabı zamanla daha olacağımız düşünüyorum.
Sınava dört gün kaldı. Bu günden itibaren ne yapmaları gerekir
Öğrenciler bu saatten sonra yeni bir konuya çalışmamalı. Şu ana kadar çalışmadığı konuyu çalışmaya başlarsa öğrenme şansı zor olur. Var olan konuları tekrar etmelerinde fayda var. Geçmiş tarihlerde çıkan soruları çözsün.
Yeme içme ve uyku saatlerine dikkat etmeleri gerekir. Daha fazla ders çalışmak için uyku düzenini bozmasının bir yararı yoktur. Bir iki saat daha fazla çalışayım diye düzenlerini bozmaları onları olumsuz etkileyecektir.
Öğrencilerimizin bu süre zarfında ağrı kesici ilaç aldıkları söyleniyor. Bunun hiçbir faydası yoktur. Kesinlikle böyle bir şey olmalı.
Bu yıl kimlik dışında bir şey kabul etmeyecekler. Ehliyet falan kimlik olarak kabul edilmeyecektir.
Birde zor soruları düşünmek yerine gitmek istediği üniversiteyi düşünmelerini tavsiye ediyorum.
Çok çalışan öğrencilerimiz var
(Celal Lenk): Çok çalışmak mı? Çok çalıştığını zannet mi? Öğrencilerimizden bir kısmı çok çalıştığını zannediyor ama çalışmasını bilmiyor. Boşu boşuna vakit geçirenler var. Rehberlik birimimiz bu öğrencilerle uğraşıyor.
Birde korkan öğrencilerimiz var. Bu soru çıkarsa kesinlikle yapamama ön yargısıyla sınavlara giren öğrencinin başarılı olma şansı da yoktur. Böyle düşünen öğrencilerimizin de kaygılarının yanlış olduğunu onlara göstermeye çalışıyoruz.
Sayısalda başarılı olup sözelde yapamayanlar var
Düzenli kitap okuma alışkanlığını kazandırmak gerekir. Yoruma dayalı sorunların çözümünde kitap okumanın faydasını görüyoruz.
Tabi sözel derslerin çalışması biraz sabır gerektiriyor. Ezber yapabilme gücü fazla olan öğrencilerin daha başarılı olduklarını görüyoruz. Okuldaki ayrımda buradan doğuyor. Öğrenci kendi kişisel özeliklerini ortaya koyuyor.
Veli bu günden itabaren ne yapmalı?
Pazar günü sınav var. Bu günün normalin dışına çıkarmamak gerekir. Eğer veli ve öğrenci ve veli bu günü normal bir gün gibi görürse gereksiz kaygılarda ortaya çıkmayacaktır. Öğrenci diğer günlerde ne yapıyorsa sınava kadar olan günleri de böyle yaşamalıdır.
Sınav sonuçları ne olursa olsun öğrencinin duygularını kırmamak gerekir. Velilerimiz öğrencilerine destek olmak dışında hiçbir yönteme başvurmamalıdır. Şunu unutmamak gerekir ki, hiçbir şey bizim çocuklarımız kadar değerli değildir.